4.2.11

Esaretin Bedeli


Tamam, taraftarız biz çekeriz cefa diye tezahüratlar yapıyoruz, söylüyoruz ama illa cefa istiyoruz diye de ısrar ettiğimizi hatırlamıyorum. Sanırım bizi yanlış anlayanlar olmuş ki, birazdan sıralayacağım sıkıntıları yaşayacağız pazar günü hep beraber...


Sezonun başlarında ciddi anlamda dibi görmüş, sonrasında kan değişikliğiyle birlikte altıncı sıraya kadar çıkmış bir takım var: Eskişehirspor. Zaten, deplasmanlara kalabalık gitmesiyle bilinen taraftarların işler de iyi giderken 2600 kişilik yer ayrılan bir İstanbul maçını kaçıracağını sanmıyorum. Dolayısıyla yaklaşık 1500 kadarı münferit olmak üzere 2500 kişilik bir kitle İstanbul'da olacak pazar günü. Gelelim sıkıntılara.

Türk Telekom Arena'daki inşaatın bir kısmı halen bitmediği için Galatasaray taraftarı ve Misafir takım taraftarları aynı girişi kullanıyor. Dolayısıyla güvenliği sağlamak zorlaşıyor. Bu nedenle İl Güvenlik Kurulu'nda alınan karar doğrultusunda deplasman taraftarının bulunduğu tribüne girişin sağlandığı kapı -net olmamakla beraber- 17:00 itibariyle kapanacak. Maç bitiminde de, zaten rutin prosedür olan misafir takımı bekletme uygulamasının abartılıp gece yarısına kadar bekletilmesi şeklinde söylentiler var. Zira, 2 hafta önce oynanan Sivasspor maçından sonra Sivaslı taraftarlar ancak gece 01:00 itibariyle terk edebilmiş ancak stadyumu.

Şimdiii, ufak bir matematik hesabıyla ortaya çıkan sonuç, yaklaşık olarak 8 saat, hadi iyi ihtimalle 6 saat kadar TT Arena'da mahsur kalmamız anlamını taşıyor. Tamam, maça giden taraftar, hele ki deplasmana giden taraftar birkaç saatini statta geçirmeyi göze alıp gider. Ancak, 6-7 saatlik bir zaman diliminde, hele ki tribünde tezahüratlara katılmış, efor sarf etmiş birinin temel gıdalara ihtiyacı olacaktır, kaçınılmaz olarak. Yemek yemeden dirense dahi susayacaktır en basitinden. Tam bu noktada, zaten çok defa tartışılmış olan TT Arena'daki büfelerin fiyat listesine bir göz atalım: Hamburger 12TL, Sandviç 16TL (içinde ne varsa artık), Kola 8TL, Sosisli 10TL ve 16TL olarak iki fiyatta, ve en temel ihtiyaç olan suyun 250ml'si 2TL! Evet hani bakkaldan 50 kuruş karşılığı aldığımız yarım litre suya oranla tam 8 kat pahalı. Tamam, ülkenin an itibariyle en modern, en gelişmiş stadyumu, fakat sudan bahsediyoruz, hani şu hepimizin günde 2 litre tüketmesi gereken su.

Şimdi toparlarsak; 6 saat boyunca üşüyen, susayan, acıkan ve fakat parası kısıtlı olduğu için ya hiç su dahi içemeyen, ya da bir bardak su içebilen bir taraftar, duruma göre maç içinde gelişen olayların da katacağı muhtemel bir üzüntü halini dışa nasıl vurur, cidden kestiremiyorum. Hele ki, iyimser bir şekilde 6 saat dediğim süre uzamaya başlarsa...


Bu yazıyı felaket tellallığı olarak görenler olacaktır muhakkak. Ancak, realist bir bakış açısıyla irdelersek olayı, zaten topluluk halinde hareket etmenin getirdiği bir öz güveni de hesaba katıp istenmeyen olaylar görmeye hazırlıklı olmalıyız. En önemlisi de, bu varsayımdaki olayların sorumlularını ararken yalnızca (at gözlükleriyle) esaret altına alınmış kitleye değil, 2600 taraftarı açlıkla imtihan etmekten utanç duymayan; görkemli stadyumuyla övünmekten başını kaldırıp da el atamadığı, ısrarla yaptırmayı ertelediği giriş çıkış kapılarını düzenlemek yerine kestirme çözümlere kaçan Galatasaray Spor Kulübü'ne de bakmalarını tavsiye ediyorum.

Maça bir günden fazla süre varken yazdığım bu yazıdaki karamsar tabloyu yaşamamak en büyük dileğim olsa da, sonrasında bizi kimse uyarmadı demeyin diye ben kuyuya taşı atan deli olmayı kabullendim...

1 yorum:

  1. maç günü oruç tutturacaklar zorla.gerçekten anlamsız.lüks bir stad yapmak,lüks bir restaurant açmak demek değildir.neyse,protesto etmeyelim de başımıza bi hal gelmesin :)

    YanıtlaSil