4.10.10

Kahır Mektubu - 7

İyi gün taraftarı değilim elbette. Yazmıyor oluşumun başka nedenleri vardı, kişisel... Sonra düşündüm biraz, şimdiye kadar ne vakit darlansam, ne vakit sığınacak liman arasam Eskişehirspor'da buldum kendimi... Şimdi yine burada kelimlerle cambazlık yapma peşindeyim işte.

Herkesin bir hikayesi vardır tuttuğu, ilgi duyduğu takıma dair. Babasından aldığı mirastır bir çocuk için mesela, ya da kaybettiği bir iddia sonrasında irdeledikçe, tutmak zorunda kaldığı takıma duyduğu sempatidir, bir genci taraftar yapan. Yada, uğruna şiirler yazdıracak kadar kutsaldır gurbetteki bir ihtiyar için... İşte o ihtiyarların en aşk dolusu Eskişehirspor Taraftarı Selahattin Erdoğan ve onun manifesto kıvamında mükemmel şiiri...



Kahır Mektubu - 7

Zor zamanda geldiniz

Bağrımıza bastık

Ölmeyi haram kıldık kendimize

Tahtına oturtmadan ESES’imizi

Bu uğurda sineye çektik

Günahınızı sevabınızı

Gönüldaşım çıktı haykırdı

Anlamıyorlar bizi

Yazarız dedik

Söyleriz dedik

Çizeriz dedik

Anlatırız sevdamızı

Anlatırız devrimlerimizi

Anlatırız

Anlatırız dedik

Eskişehirspor’un gerçek anlamını

Sanala bağlandık anlattık

Sütun sütun yazdık anlattık

Sazın teline vurduk anlattık

Lafın belini kırdık anlattık

Bağırdık

Çığırdık

Gırtlağımızı patlattık

Anlattık

Şiirler yazdık

Nameler düzdük

Yetmedi besteler yaptık

Anlattık

Anlattık babam anlattık

Siz yine de anlamadınız

Eskişehirspor’u sadece futbol takımı sandınız

Bilemediniz

Anlayamadınız

O’nun

Beden siz bir ruh olduğunu göremediniz

Kara gözlü

Kızıl saclı

Sevgilimizi siz hiç tanımadınız

Göremediniz bilemediniz

Kızılcıklı’da sol böğrümüze saplanan hançeri

Acılarına aldırmadan

Söküp çıkarırken

Ankara’dan getirdiğiniz hançerle

Şah damarımızı kestiniz

Acı üstüne acı verdiniz

Bir hançeri sökerken biz

Siz hançer üstüne hançer vurdunuz

Biz Kızılcıklı’nın namusunu kurtarırken

Siz kutlu mabette kanarya beslediniz

Siz ne Anadolu Yıldızı’nı anladınız

Ne de Kırmızı Şimşekleri

ESES deyince herkes alkış tutarken

Siz nazi subayları sandınız

Anlamadınız

Bilemediniz

Kara&Kızıl sevdamızı göremediniz

Tribünlerde en güzel türküler söylenirken

Siz cinconlu türkücü getirdiniz

Siz anlamadınız ama bin anladık

Anladık ki,

Gözünüz kör

Diliniz lal

Kulağınız sağır

Zihniniz durağan

Altmışbeş’ten

Yetmiş beşe

Bir avuç yürekli adamla

Fethetmişken

Anadolu’nun sevdalı yüreklerini

Şimdi sayenizde utanır olduk

O yüreklerden

Sporcu’nun

ZEKİ

ÇEVİK

Ve

AHLAKLISI’nı

Seven Atamızın yolundan sapmadan

Dürüstlüklüğümüzle

Gönüllerde taht kurmuşken

Şimdi ahlaksızlıktan yargılanır olduk sayenizde

Belli ki sizin umurunuzda değil

Utanmak

Yine bize düştü…

Anlamadınız bizi anlamadınız

Paramızı çalın

Yiyin efendiler yiyin

Der geçeriz…

Takımı en alt kümelere düşürün

- Sen şampiyon olmasan da…

Diye türküler söyler coşarız yine de

En pahalı bileti bize satın

Evin kiremitlerini satar

Yine de geliriz o kutlu mabede

Bırakın

Kapatmayın açık tribünü

Hatta sökün gitsin

Kapalının üstünü

- Yağmurda çamurda seninleyiz

Diye besteler yapar oynarız

Yağmur sevişir, rüzgarla dans ederiz

Her şeye eyvallah deriz

Kara&Kızıl sevdamız uğruna…

Bir tek hazinemiz var bizim

Atamızdan yadigar

AHLAK’ımız var…

Biz Bolel’in önderliğinde

En Zeki idik

En Çevik idik

Ve en önemlisi de en Ahlaklı idik

Sizin önderliğinizde

Ahlaksızlıktan yargılanır olduk

Yaktınız yüreğimizi

Ölüm oyununun son perdesini koydunuz sahneye

Yeter artık

Oyun bitti

Terk edin o kutlu mabedi…

Birden yediye dizildi

Kahır mektupları

Hoca’nın yüreği ezim ezim ezildi

Hem gönlünün

Hem gönüldaşının

Hislerine tercüman oldu

Sesine kulak verin

Hatalarını örtüverin

Bir an evvel buralardan gidiverin….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder