19.1.11

Batuhan Karadeniz'i Anlamak

Yeni nesil spor medyası ve seyircisinin Eskişehirspor denince aklına taraftarı ve bandosu geliyor. Futbolcu bazında ise akla gelen ilk isim tartışmasız Batuhan Karadeniz. Peki nedir bu çocuğun derdi? Neden her yaptığı olay oluyor? Bu soruları yanıtlamadan önce biraz Batuhan’ın geçmişini irdeleyelim.

- 1991 yılında Beyoğlu’nda doğdu. Genç yaşta keşfedilip Beşiktaş altyapısına alındı. Burada saçma sapan istatistiklere imza attı (U15 kategorisinde çıktığı 25 maçta 81 gol kaydetmesi gibi.) 15 yaşında profesyonel sözleşmeye imza attı.

Batuhan'ın ilk resmi golü

-1 Ağustos 2007 Beşiktaş – Sheriff Tiraspol maçında ilk kez Beşiktaş A Takımı formasını giydi. Henüz 16 yaşındaydı.

- 25 Ağustos 2007 Gaziantepspor-Beşiktaş maçında oyuna sonradan girip uzatma dakikalarında takımına 1-0lık galibiyeti getiren golü atarken Süper Lig’in en genç gol atan futbolcusu oldu.

-3 Kasım 2007 Fenerbahçe-Beşiktaş maçında takım arkadaşına pas atmayıp kaleye şut çekmesi tartışmalara neden oldu. Batuhan maçtan sonraki açıklamasında: “Ben kral yapmam, kral olurum.” dedi.

"Ben kral yapmam kral olurum."
- 2007-2008 sezonunda toplam 8 kez Beşiktaş A Takımı'nda forma şansı buldu.

- 1. maddede belirtilen saçma sapan istatistiklere genç yaş milli takım kategorilerinde de devam etti.

- 2007-2008 sezonunu 3. olarak tamamlayan Beşiktaş, ertesi sene Uefa Kupası’nda Metalist Kharkiv’e elenince Beşiktaş yönetimi yeni teknik direktör arayışlarına başladı. Bunu duyan Ertuğrul Sağlam, Beşiktaş’ın başında son olarak 6 Ekim 2008 Beşiktaş-Hacettepe maçında çıktı. Bu maçta Batuhan Karadeniz bir gol kaydetti. 17 yaşında Süper Lig’deki 2. golünü kaydetmişti.

- Ertuğrul Sağlam’ın gidişi, Mustafa Denizli’nin gelişiyle Batuhan Karadeniz kadroda şans bulamamaya ve sürekli PAF takıma gönderilmeye başladı. Eskişehirspor devreye girdi ve devre arasında Engin Baytar ve Abdelzaher El Saka ile birlikte Eskişehir’e geldi.

- Mustafa Denizli “Seneye görüşürüz Batuhan.” deyince “Seneye siz gidersiniz.” diyerek rest çekti.

- Takıma çabuk adapte oldu, çıktığı ilk lig maçında Gaziantepspor’a golünü attı.

- A Milli Takım ile ilk maçına çıktı.

- 5 Nisan 2009 günü Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda oynanan Fenerbahçe-Eskişehirspor maçı öncesi kamptan kaçtığı ortaya çıktı (O maçta Poljak’ın ortaladığı top dizine çarparak gol oldu.) Süresiz kadro dışı bırakıldı.

- 1 ay kadar kadro dışı kaldı. Takım bu süreçte Ankaraspor, Ankaragücü ve Beşiktaş maçlarından sadece 3 puan çıkarabildi.
.
- 3 Mayıs 2009 tarihinde oynanan Denizlispor-Eskişehirspor maçı ile kadro dışı kalma süreci tamamlandı. Takım bu maçı da kaybederek düşme potasına girdi.

- 9 Mayıs 2009 tarihinde oynanan ve puan kaybına tahammülümüzün olmadığı maçta iki gol birden attı ve Antalyaspor’u bu gollerle 2-0 yendik. Bir hafta sonra Konyaspor-Eskişehirspor maçında 1-0 geri düştükten sonra 1-1 beraberliği getiren golü attı, Engin Baytar durumu 2-1’e getirdi ve kümede kalmayı garantiledik.


Konyaspor maçındaki golden sonra
- 2008-2009 sezonunda biri Beşiktaş’ta olmak üzere toplam 9 gol attı. Çoğu insana göre Youla, Engin Baytar, Bülent Kocabey ile birlikte kümede kalmamızda en önemli pay sahiplerindendi.

- 2009-2010 sezonunun başında Gaziantepspor’a kiralanmak istedi, ancak Batuhan Gaziantep’te sadece 2 saat kaldı ve kulübüne döndü. Mustafa Denizli ile arası bozuk olduğundan sürekli PAF takımında kaldı. 2009-2010 sezonunda sadece Manchester United ile deplasmanda oynanan maçın son 10 dakikasında forma giydi.

-2010-2011 sezonu başında 2.4 Milyon €’ya Eskişehirspor’a bonservisiyle transfer oldu.

Bu sezonki ilk golü
- Takımın sezona kötü başlamasının da etkisiyle ilk 7 hafta hiç gol atamadı, zaman zaman kadro dışı kaldı. Bülent Uygun’un gelişiyle kart cezalısı olduğu Kayserispor ve sakat olduğu Trabzonspor maçları haricinde hep ilk 11 başladı. Son 9 maçta 4 gol attı. (19 yaşında.)

İstatistikler bunlar. Gerçek şu ki, Batuhan hiçbir şekilde normal addedilemez bir oyuncu. 15 yaşında profesyonel olup, 17 yaşında bir Süper Lig takımının kümede kalmasında aktif rol oynaması, milli takım forması giymesi, hiç forma giyme şansı olmadığını bile bile sevmediği bir kulüpten geri dönmesi… Bir gerçek daha var ki Batuhan’ın davranışları da normal değil. Bunun medyatik olma sevdası, ilgi çekme isteği gibi sebeplerden kaynaklandığını düşünmüyorum. Huyu bu. Zira 2-3 arkadaşla izlemeye gittiğimiz antrenmanlarda bile etrafta hiç gazeteci yokken sürekli aksiyon peşinde. Espri-şaka yapmaya çalışıyor, değişik hareketler yapıyor.

“Batuhan şımarık.” diyenler var. Şımarık ibaresi biraz eksik kalıyor. Batuhan şımartılmış. Şımarmasından daha da normal bir şey olamaz. Henüz 20 yaşında ve bu yaşta yaptığı işler ortada. Ayrıca 15 yaşından beri sürekli göz önünde. Parasal anlamda hiçbir kaygısı kalmamış. Batuhan yetenekli, popüler, zengin; ama kafa yapısı ortalama bir Türk gencininkiyle aynı. Kaldı ki 15 yaşından beri profesyonel futbol oynayan biri olduğu için eğitimini tamamlayamamış biri. Ortalama bir Türk gencinin Doğan SLX’iyle yolda yaptıklarını göz önüne alacak olursanız Batuhan’ın 300 km/saat hızla gitmesini de anlayışla karşılarsınız.

“Batuhan adam olmaz.” diyenler var. Burak Yılmaz da adam olmazdı? Engin Baytar çok disiplinsizdi? O yüzden bunu bir geçelim. Kimin ne olacağı belli olmaz. Kaldı ki, Batuhan 3 sene sonra adam olsa bile henüz 23 yaşında olacak. O yüzden bir problem yok. Bir de bunu tamamen Beşiktaş’tan gönderilmiş olduğu için söyleyenler var, onların düşüncesinde İstanbul takımlarından gönderilen futbolcular işe yaramaz addediliyor zaten.

Medyanın Batuhan’ı hedef tahtası olarak göstermesi ise çok normal. Medya reyting uğruna kahramanlar yaratır, daha sonra bunları yine reyting uğruna mahvetmeye çalışır. Hakan Şükür’e “Torinolu Şaban” der, Arda Turan’ın sevgilisi için sinema kapattı diye kulaklarını çeker, Guti’nin boy boy alkollü fotoğraflarını yayınlar, Şenol Güneş'i karizmatik olmadığı için eleştirir, Nouma'yı ahlak düşmanı yapar... Hele ki Batuhan gibi nerede ne konuşması gerektiğini bilmeyen bir çocuk medya için biçilmiş kaftandır. Guti’ye “Naber lan?” demesi, Raul ile tokalaştıktan sonra elini silmesi büyütülür de büyütülür. Bu yemleri yiyen de çok olur, herkes ahlak polisi oluverir bir anda. Facebook’a fotoğrafının olduğu gazete küpürlerini taratıp koyan, “Basında Ben” diye albüm açan insanlar Batuhan’ı medyatik olma kaygısıyla suçlarlar, her deplasmanda sağa sola kaynamaya çalışıp “Sizle döneyim mi?” diye salçalananlar karaktersiz ilan ederler Batuhan’ı. Linç kültürümüz gelişmiştir bizim.

Sonuç olarak, Batuhan’ı sevmiyor olabiliriz, beğenmiyor olabiliriz, ondan nefret ediyor bile olabiliriz. Ama tıpkı diğer Eskişehirsporlu futbolculara duymamız gerektiği gibi, ona saygı duymak ve onu rahat bırakmak zorundayız. Hiç sevmiyorsak bile, en azından bir yerlere satana kadar sesimizi çıkarmadan beklememiz gerekir. Evet, Batuhan anormal bir çocuk. Ama Batuhan normal biri olsaydı şu an Beşiktaş A2 takımında olurdu. Hadi A takıma yükseldi diyelim, şu an Gaziantepspor’da forma giyiyor olurdu veya Beşiktaş’ta Nobre’nin yedeği olurdu, 16 yaşında kaçırdığı gol sonrası “Kral yapmam, kral olurum.” demez, “Genç futbolcuyum, o anda çok heyecanlıydım ve Higuain abimi görmedim, kendisinden özür diliyorum.” der ve onla birlikte fotoğraf çektirirdi. “Kırmızı ışıkta beklemiyorum.” diye açıklama yapmazdı.. O normal biri olsaydı kiralık sözleşmesinin bitmesine 4 hafta kala “Sevdan Bir Ateş EsEs” yazan bir tişört giymezdi. Onu böyle kabul etmemiz gerekiyor. Eskişehirspor için, Türk futbolu için…


6 yorum:

  1. elalemin michael owen ı 17 sinde dünya kupasının başrol oyuncusuydu. saoruyorum sana acaba batuhanın yarısı kadar şımarıklığı var mıydı? ne başarmış batuhan? afedersin ama hiç bi halt başaramamış. ancak meslektaşlarını sakatlar, kırmızıda geçmeyi marifet gösterir, herkesin nefret ettiği paralı şımarık bebelerin bir de cahil modelidir kendisi. eskişehiri kümede tutmuşmuş... saatte 300 le gittiği yollarda bir gün senin kardeşinin,annenin yada herhangi birinin canını yakarsa o zaman da "anlayışlı" oluver emi

    YanıtlaSil
  2. sevgili Adsız,

    elin michael owen'ı zaten futbol kültürüne sahip ingiltere'de yetişmiş biri, yani o ülkede her çocuk pedagojik eğitimler eşliğinde altyapıdan yetiştiriliyor ve ayrım yapmaksızın hepsine potansiyel futbolcu olarak bakılıyor. Dolayısıyla, gelecekten bir şekilde haberdar edilen bu gençlerin doğru yetişmesi sağlanıyor.

    Ancak, Türkiye şartlarında her kulüp 3 yılda ancak 1, bilemedin 2 oyuncu çıkartabiliyor bu standartlarda, onun da altyapı boyunca mütevazı olması yönünde doğru metotlarla eğitilmesi yerine, potansiyel yıldız olarak şımartılmasına tanık oluyoruz. Ama, sonrasında sanki kimse onu poh pohlamamış gibi attığı her adımda yerden yere vuruyoruz.

    Elbette, 300km hız yapması, kırmızıda geçmemesi uzmanlarca incelenmesi gereken ciddi bir problem ama bunun kabahatini yalnızca Batuhan'da görmek de ciddi bir hatadır.

    Sen, 20 yaşına kadar "aslansın, kaplansın, yıldızsın" de sonra da "kendine gel şımarık, cahil adam!" diye fırçala. Bu dengesizlik asıl dikkat edilmesi gereken. Çözümü ararken, öz eleştiriyle başlamalıyız ki Batuhan istediğimiz nitelikte bir adam olsun..
    23 Ocak 2011 07:23

    YanıtlaSil
  3. adsız arkadaşım,
    batuhan hiçbir halt başaramamış diyorsun. yazıyı tam olarak okumadığın belli oluyor. bu istatistikleri türkiye'de kaç futbolcu yapabilmiş bunu bir araştır derim. ayrıca hareketlerini de onayladığımı belirten bir şey yazmadım. sadece olayın derinine indim ve kulübümün menfaati için onu öyle kabul etmemiz gerektiğini söyledim.

    futbolcu sakatlıyor demişsin, yalçınların, sedatların, luganoların, canaların kral yapıldığı bir ülkede oynuyoruz, bu ayrıntıyı atlamışsın.

    YanıtlaSil
  4. Batuhan Karadeniz asla istediğimiz(Türk futbolu için konuşuyorum) futbolcu-insan tipine sahip olamayacak bir dangalaktır.

    Linç kültürümüz gelişmiştir dediniz, doğrudur. Linç kültürümüz gerçekten gelişmiştir. Ama linç edilecek adam vardır edilmeyecek adam vardır. Evet biz pohpohladık, biz şişirdik Batuhan'ı, verdik gazı, verdik gazı.. Buraya kadar hata bizde miydi evet bizdeydi. Ama zihinsel gelişimini düzgün tamamlayan her insan bazı doğruları ve yanlışları ayırt edebilecek duruma gelir.

    Bu adamın bir düşünce yapısı, doğru-yanlış ayırt etme mekanizması yok mudur? Bir kişiliği yok mudur bu adamın? Sanki bütün bu olanların sorumlusu bizmişiz gibi konuşmuşsunuz.

    YanıtlaSil
  5. yanlış anlaşılmasın derdimiz batuhan fanatizmi yapmak değil. kimse oynadığı kulüpten yada yaşadığı çevreden büyük değildir, elbette bir sürü saçma hareketi var. ancak, insanlar neden-sonuç ilişkisi yerine direk sonuç-yargı klişesine tutulmuş durumda.

    burada biraz olsun empati kurmayı ve kurdurmayı denedik ama gelen tepkilerden anlıyoruz ki, yok arkadaş bu ülkenin hiç bir platformunda tabuları yıkmak mümkün değil. okuyan, araştıran kesim dahi "şımarık bu çocuk yeaa" diyebiliyorsa, dış dünyadaki, yani bizim yaşadığımız sıradan hayatlardaki insanlarla kıyaslanıp yadırganıyorsa ortada ciddi bir hata var demek istedik. bu kadar mı zor bunu anlamak. nasıl ki sen türkiye'de doğup büyüyen biri olarak amerika, avrupa yada ırak'taki adamın hayata bakış açısını tam anlamıyla çözemezsen, batuhan da bizim gibi olamaz. 10 yaşından beri futbol dışında hiç bir sosyal ortama girmemiş birine 16 yaşında flaşları dayarsan, 30 bin kişi batugol diye bağırırsan, 20 yaşındayken ferrari alıp serserilik yapmasını engelleyemez ve eleştiremezsin. iki kere iki dört.

    YanıtlaSil
  6. bojan krkic' var barcelonada..20 yaşında. alt yapı istatistiğine bakta kendine gelen kardeşim.Öyle abartılacak bişey değil yani batuhanınki..kaldıki türkiye 15 yaş altı futbolu bla bla bla... 4-4-2 den başka hiç bi taktikte oynayamaz bizim topçularımız çünkü bu taktik dünyanın en iyi taktiğiymiş gibi tüm türk takımlarının gerek alt yapılarında gerekse a takımlarında yıllardır özenle kullanılır..Dünyada 4-4-2 kullanan takım sayısı bir elin parmaklarını geçmez....Ama türkiyede her takım..Tek sorun bu

    YanıtlaSil